Yörük "yürüyen Türk" demektir... Orta Asyadan yürüyerek değişik yerlere geldikleri için "yürüyen Türk" anlamında önce "yürük" daha sonra "yörük" ismini almışlardır...

Gezerek geldikleri için her yörenin her yerin bir geleneğini, bir görgüsünü kendilerine kazanarak yol almışlar.. Yörüklerin aydın ve ileri görüşlü olmalarını, her yörenin örf ve adetlerini görmesinden, kazanmasından kaynaklandığı söylenir..

Karakeçili yörükler Osmanlı devletini kuran Kayı Boyu'ndandır... Kayı Boyu oğuzların en büyük boyudur.. Moğol istilasından dolayı doğudan Anadoluya göçler başlamıştır. Karakeçili yörükler de Moğollar'ın baskısıyla bağlı oldukları kayı boyu ile Ertuğrul Gazi reisliğinde Anadoluya göç etmişlerdir. Önce Fırat nehrini takip ederek Rakka üzerinden Anadolu'ya gelmişler, 8000 civarında Yörük önce Urfa yöresine yerleşmiş.. Daha sonra bir kısmı Eskişehir, Bilecik, Bursa, Konya yörelerine dağılmıştır..

Karakeçili Yörükler her yıl eylül ayının ikinci haftasında Söğüt'te Ertuğrul Gazi yi anna törenleri düzenlemektedir.. Kurbanlar kesilir, bulgur pilavı ve ayranlar dağıtılır.. İkinci Abdulhamit zamanında bu şenlikler resmileştirilmiştir.

Karakeçili Yörüklerin güvenilir olduğu dilden dile dolaşır... Osmanlı yönetimine, tüm sadakatlarıyla bağlı olmalarından ve hiçbir aşırılık yapmadıklarından dolayı İkinci Abdülhamit sarayda yörükleri görevlendirmiştir... İkinci Abdülhamit ve Yavuz sultan Selim tarafından da Karakeçili yörüklere sancak verildiği ve çok güvenildiği söylenir...

Başka bir kaynakta, Mustafa Kemal Atatürk'ün annesinin ve babasının soyunun Yörük Türkmen olduğu yazıyor... Atatürk de "Benim Atalarım Anadolu'dan Rumeli'ye gelmiş Yörük Türkmenlerindendir" demiş.